Üniversitelerde artık sadece derslerde başarılı olma devri sona erdi

Üniversitelerde artık sadece derslerde başarılı olma devri sona erdi. Sadece diploma almayı değil, mesleki yeterlilik, öğrenmeyi öğrenme, eleştirel düşünme ve fikir üretme yetisi kazandırmayı hedefleyen eğitim sistemleri öne çıkıyor. 

• Nişantaşı Eğitim Vakfı Kurucusu Dr. Levent Uysal, öğrencilerin her gün kendilerine ve dünyaya +1 değer katarak çağın beklediği deneyimli mezunlara dönüşmeleri gerektiğini söyledi.

Değişen dünya koşullarında üniversiteler de eğitim sistemlerini güncellemeye başladı. Sadece akademik başarıyla mezun olmak artık işverenleri etkilemeye yetmiyor. Bilgi üreten, analitik ve eleştirel düşünebilen, proje temelli eğitim modeliyle teknolojik devrimin sosyal yaşama ve iş hayatına getireceği yenilikleri, fırsatları değerlendirebilen mezunlar yetiştirmeyi ön plana alan üniversiteler mezunlarının daha kolay iş bulmasının temellerini atıyor.

Doç. Görkem İldaş’ın hazırlayıp sunduğu Yolun Başındayken programına katılan Nişantaşı Eğitim Vakfı (NEV) Kurucusu Dr. Levent Uysal, üniversitelerin bir network merkezine dönüştüğüne dikkat çekerek, “Artık üniversiteyi sosyal sermayeyi bulma merkezi diye düşünüyoruz. Üniversitelerin hem ulusal hem uluslararası çözüm ortaklarıyla içindeki paydaşlarına mutlak suretle dünyayı açmaları gerekiyor. Öncelikle iyi bir İngilizce altyapısı vermeli ki global olmayla doğru orantıda çalışmaları sürdürebilsin, araştırma yapabilsin.” dedi. Üniversite yönetimlerinin her öğrenciyi tek tek değerlendirip nasıl bir yol haritası izleneceğini ilk günden belirlenmesini önerdi. Öğrencileri üç gruba ayıran Levent Uysal, İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’nde nasıl bir yol izlediklerini şöyle anlattı:

“Bir grup beyaz yakalı, profesyonel çalışacak. Onun için çözüm ortaklarımız iş dünyasından oluyor. Bir grup girişimci, ailesinin şirketini yönetecek. Dedesinden babasından kalan şirketi büyütecek, geliştirecek. Üçüncüsü akademisyen. Soruyoruz, sen mezun olduktan sonra ne yapmayı planlıyorsun? Bu doğrultuda daha ilk günden bir yol haritası belirliyoruz. Ana fikri oturttuktan sonra kariyer planlama merkezimiz buna göre etkinliklerini planlıyor, derslerini seçmesinde fayda sağlıyor. Üniversitelerin yapması gereken şeylerden biri bu… İkincisi, özellikle uluslararası platformlarda, Erasmus olsun, 2 + 2 programlar olsun dünyayı açması lazım. Biz öğrencilerimize diyoruz ki evet, git öğren ama Türkiye’ye geri getir. Türkiye’nin sana ihtiyacı var. Milletimizin, devletimizin sana ihtiyacı var. Bunu hiçbir zaman unutma diyoruz ve birçok mezunumuz yurt dışına gitti ve şu anda bizde araştırma görevlisi, akademisyen olarak çalışıyor.”

İŞ DÜNYASIYLA ÖĞRENCİYKEN TANIŞIYORLAR

Öğrencilerin gelecekte yer alacağı iş dünyasıyla daha eğitim görürken tanışıp kaynaşması gerektiğini belirten Dr. Levent Uysal, iş dünyasındaki arkadaşlarıyla toplantılarını okulkantininde yaptığını söyledi:

“Üniversitemizi okulumuzdaki kulüplerle yönetiyoruz. Biz her şeyin oylamasını yapıyoruz. Çünkü kendi yaşadıklarının kararını vermesini istiyoruz. Sınavların yüz yüze mi online mı olmasını istediklerini öğrencilerimize sorduk. Eğitim içeriğiyle ilgili onlara soruyoruz. Dünyadaki üniversitelerden yeni içerikler, yeni dersler bulup geliyorlar. Neredeyse her üç yılda bir yeni bir ders içeriği oluşturuyoruz. Bunu sektörden öğreniyoruz. Çünkü sektör benim mezunumu ne öğrenirse işe alacak bilmemiz gerekiyor. Mesela otomotiv teknolojileri eğitiminde, şu anda elektrikli araba gündemdeyken hala benzinle çalışan bir arabayı, motorunu öğretmek iş bulmalarını engeller. Akademisyenlerimiz dünya çapındaki markaların CEO’larıyla, insan kaynaklarıyla oturuyor, hangi eğitimi vereceğimizi birlikte belirliyorlar. Ön lisansın ya da lisansın sonundaki altı ay da mutlaka zorunlu staj yapılıyor. Böylelikle öğrencilerimizi iş dünyasıyla, iş dünyasını da öğrencimizle tanıştırıyoruz. Altı ay çalışıyor, o formayı giyiyor, antrenmanını iyi yapıyor, iş başvurusunda kendi portfolyosunda orayı referans ediyor.” 

DENEYİMLİ MEZUNLAR

İstanbul Nişantaşı Üniversitesi’nde deneyimli akademisyenlerle öğrenci merkezli bir sistem kurduklarını, büyük bir aile duygusuyla gençleri geleceğe hazırladıklarını söyledi. Öğrencilere merak ve yaratıcılık duygularını geliştirebilecekleri bir ortam sağlayarak onları öğrenmeye açık, ileri görüşlü ve yenilikçi bireyler olarak yetiştirdiklerini vurgulayan Uysal, “Üniversitemiz hayatı bütünüyle kapsayan bir fayda merkezi. Türkiye’nin ilk teknolojik kampüsü NeoTech Campus’te öğrencilerimiz her gün kendilerine ve dünyaya +1 değer katarak eğitim yolculuğuna devam ediyor. Bine yakın akademik kadromuz öğrencilerimize artı değer katıyor. Bu değerler çağın beklediği deneyimli mezunlara dönüşüyor.” dedi.

BEN YAPTIYSAM HERKES YAPAR

Kaleme aldığı “Kendine Değer Katabilmek +1” ve “5.0 Önde Başlamak” isimli kitaplarıyla kendi yolculuğundan yola çıkarak gençlere ilham vermeyi hedefleyen Dr. Levent Uysal’ın üniversite öğrencilerine önerisi şöyle:

“İlk yazdığım kitapta neler yaptığımı anlatmak istedim. Şöyle bir gerçek var, ben yaptıysam herkes yapar. Ben bir akademisyenin çocuğuyum. Mersin Tarsus Evci Köyünden… Bir grubun bursuyla üniversite okudum. Sonra 20 yıl bu grupla çalıştım ve emin olun ki hep çalışarak, doğru ve dürüstlükle kurguladığım bir hayatla doğru orantıda bugün buradayım. Bir vakıf kurdum. Vakıf, vakıf üniversitesi kurdu ve bugün milletimi temsil ediyorum ve şunu söylüyorum, yaptığınız işi en iyi yaptığınız sürece her şeyi yapmayla ilgili sizin yeteneğiniz var. Gençlerimize ya da hedefi olan herkese bunu tavsiye ediyorum öncelikle. Şimdiki gençlere de çok güveniyorum. Artık gençlerimiz ne yapacaklarını biliyorlar. Hepsi müthiş bir takım. Bizim onlara katalizör olmamız gerekiyor.”

Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı

İlk yorum yapan olun

Bir yanıt bırakın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.


*