MÜSİAD İzmir Prof. Dr. Saffet Köse’yi Konuk etti
Prof. Dr. Saffet Köse MÜSİAD İzmir’de Aileyi Anlattı
MÜSİAD İzmir’in “Günümüz Ailesi: Problemler-Çözüm Önerileri” konulu Dost Meclisi
Toplantısı, MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur’un Moderatörlüğünde İzmir Katip
Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’nin katılımıyla gerçekleşti.
Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) İzmir’in ev sahipliğinde düzenlenen
toplantıya bölge ve il müdürleri, STK’lar ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Bilal Saygılı Camii ve
Külliyesi Ertuğrul Gazi Konferans Salonunda gerçekleşen toplantıda aile yapısını bozan durumlar
ve bunlara karşı yapılması gerekenler ele alındı.
“Aileyi Yaşat Ki Devlet Yaşasın”
Programın açılış konuşmasını gerçekleştiren MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur, “Biz aileyi;
toplumun çekirdeği, kilit taşı, mayası olarak gören bir medeniyetin mensuplarıyız. Öyle ki bizim
milletimiz alışverişte, sokakta, ticari ve sosyal hayatta tanımadığı insanlara dahi teyze, abi, amca
gibi aile kavramlarıyla hitap eder. Güçlü bir ülke, güçlü bir millet, huzurlu bir toplum olabilmenin
öncelikli şartı güçlü bir aile yapısına sahip olmaktır. Aileyi yaşatmadan ne devleti, ne de milleti
yaşatabiliriz. Bu açıdan aile, millet varlığımızın temelidir, asli dayanağıdır” dedi.
“Aile Tehdit Altında“
“Aile kurumunda yaşanan bir sıkıntının siyasetten ticarete, eğitimden ikili ilişkilere kadar hayatın
her alanına sıçraması kaçınılmazdır” diyen Temur, “Aile bağları çözülmüş, aile mefhumu ortadan
kalkmış bir toplum ne kadar zengin, ne kadar gelişmiş olursa olsun ayakta kalamaz.
Millet olarak elimizdeki en büyük imkân tüm projelere/saldırılara rağmen, halen varlığını güçlü
bir şekilde devam ettiren aile kurumumuzdur. Egemen güçlerin, toplumların ifsadını öngören her
türlü projelerinin, çalışmalarının karşısındayız.
Günümüz dünyasında Aile kurumunu tehdit eden sınamaların boyutu da değişmiştir. Devletin tek
başına bu tehditlerin üstesinden gelmesi mümkün değildir. Şayet millet olarak varlığımızı
korumak istiyorsak, Aile kurumuna hep birlikte sahip çıkmalıyız.
Bizler elimizden telefonu, tableti, karşımızdaki televizyonu şöyle bir yana bırakıp aile fertleriyle
daha çok hemhal olamazsak, zihinlerimizin kontrolünü engelleyemeyiz. Değişimi önce
kendimizden, kendi şahsımızdan, kendi hayatımızdan başlatmazsak kimseye sözümüzü de
geçiremeyiz.” ifadelerini kullandı.
“Bizim geleneklerimizde, kaynaklarımızda böyle bir kavram yok”
Toplantıda konuşan İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse ise “Günümüz
dünyasında egemen güçler, ailesiz toplum, cinsiyetsiz insan ve nikahsız ilişkiyi yaygınlaştırmak
amacıyla ciddi çabalar sarfediyorlar. Son zamanlarda popüler olan toplumsal cinsiyet eşitliği ya da
adaleti, cinsiyet disforisi, cinsel yönelim, akran zorbalığı gibi kavramlar üzerinden aile kurumu
temelinden dinamitleniyor. Özellikle “toplumsal cinsiyet” projeleri tam anlamıyla doğrudan insanı
ve aileyi hedef alan ve örtük biçimde yıkıcı etkiye sahip olan bir kavramdır. Bu kavramlar bize ait
değildir. Geleneksel heteroseksüel ailede karı-koca arasındaki eşitsiz ilişkinin değiştirilerek kadını
ezen “hegemonik erkeğin” etkisizleştirilmesini hedefleyen “ataerkil yapı” tiplemesinin yetersiz
kaldığından hareketle “toplumsal cinsiyet” kavramının geliştirildiğini bununla “gay”, “partner”,
“erkek arkadaş” farklı erkeklik tiplerini ezen hegemonik erkekliğin etkisizleştirilmesinin
amaçlandığı konu ile ilgili Batılı literatürde anlatılmaktadır. Dolayısıyla “toplumsal cinsiyet”in
cinsiyeti anlama projesi değil cinsiyet karmaşası oluşturma çabası olduğu bizzat bu yazarlar
tarafından ifade edilmektedir dedi.
Sözlerini sürdüren Köse şunları söyledi: “O zaman biz egemen erkekliği parçalamalıyız,
değersizleştirmeliyiz ve farklı erkeklik tiplerini normalleştirmeliyiz diyorlar. Bunu da “toplumsal
cinsiyet” kavramı üzerinden yapıyorlar. Hedefte de LGBTİ+’yi meşrulaştırma arzusu var. Bunu
kendileri söylüyorlar.
“Sorunlar Çeşitli Olduğu Gibi Çözümleri De Çeşitlidir”
Şu yaşadığımız dönemde toplumun en temel kurumu olan aileyi korumak için ciddi şekilde
bilinçlenmeye ihtiyaç var. Çünkü alenin yıkımı devletin, toplumların yıkımıdır. Bugün aile ile
ilgili en temel sorunun ne olduğunu sorarsanız şunu söylerim: Elebtte sosyal problemler birçok
etki altında gelişir ve sorunlar çeşitli olduğu gibi çözümleri de çeşitlidir. Ama bunlardan birisi
merkezi konumda olabilir. Günümüz ailesi için de böyle temel bir problem var. O da: Anaların-
babaların, analık-babalık rollerini oynamaması, oynamak isteyenlerin de bunu bilmemesi. Bazı
sosyologlar, psikologlar ve psikiyattrların bir tespiti var. Bugün çocuklar için iki ana sorun var:
Babalığın ölümü ve anneden yoksunluk sendromu. Yani çocuklar, anasız babasız büyüyorlar
demek istiyorlar. Bizim kaynaklarımızda babanın velayet, annenin hidane görevi vardır. Baba
kanundur, sınırları çizer, kurallı yaşamayı öğretir, anne şefkat transfer eder. Anan-baba görevlerini
yaparken de söz-eylemtutarlığına dikkat ederler, çocuklarına örneklik sergilerler, iyi bir model
olurlar. Dolayısıyla bu çerçevede anneler-babalar, çocukları doğduğu andan itibaren onunla
gerektiği şekilde ilgilenirler ve annelik-babalık yaparlarsa, çocuklarına sevgi ve güven
aşılayabilirlerse, çocuklarına yaşlarına ve seviyelerine göre aile içi işlerde sorumluluk
yükleyebilirlerse çocuklarda kendilerine bir saygı bilinci gelişir, bir aile kimliği, aileye aidiyet
şuuru oluşur. Bugünün dünyasında buna her zamankinden daha çok ihtiyacımız var diye
düşünüyorum. İnanın bunu başarabiliriz ama biraz iş ve kariyer planlarken orada çocuklarımızla
ilgilenmeyi de düşüneceğimiz bir planlamaya ihtiyaç var. Yoksa önce kendimize sonra topluma
canavar yetiştirmeye devam edeceğiz. Zira bir toplum için sevgisiz ve sorumluluk bilincinden
mahrum büyüyen çocuklar ciddi bir tehlikedir” dedi.
Programın sonunda MÜSİAD İzmir Başkanı Gökhan Temur tarafından İzmir Katip Çelebi
Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Saffet Köse’ye teşekkür edilerek, hediye takdiminde bulunuldu.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı
Bir yanıt bırakın